“ENFLASYON MUHASEBESİ” UYGULAMASI ŞİRKETLERİN SERMAYELERİNİ NASIL ETKİLİYOR


213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda (“Kanun”) “Enflasyon Düzeltmesi” olarak düzenlenen ancak son zamanlarda “Enflasyon Muhasebesi” olarak zikredilen uygulama, 31.12.2023 tarihi itibariyle yeniden gündeme gelmiştir. Nitekim en son 2004 yılında muhasebesel anlamda uygulanan bu sistemin şartları, 2023 yılındaki finansal veriler sonucunda yeniden oluşarak enflasyon muhasebesi kapsamındaki yükümlülüklerin uygulanmasının yolunu açmıştır.

Enflasyon muhasebesi esasen, enflasyonist ekonomilerde ülke parasının değerindeki ve satın alma gücündeki süregelen değişiklikler sonucu güncel durumu yansıtmayan finansal tabloların düzeltilmesi işlemidir. Bu işlem ile amaçlanan, şirketlerin finansal tablolarında yer alan parasal olmayan kıymetlerin yeniden değerlemeye tabi tutularak düzeltilmiş güncel değerlerinin hesap edilmesidir. Nitekim, düzeltme işlemi yapılmamış kıymetler güncel değerlerden oldukça aşağıda kalacağından vergisel ve diğer birtakım yükümlülüklerin hesabında şirketlerin aleyhine sonuçlar doğacaktır.

Bu kapsamda, fiyat endeksinin son üç hesap döneminde belirlenen eşikleri aşmış olması sebebiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 30 Aralık 2023 tarih ve 32415(2.mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği” ile 2023 hesap döneminden itibaren Vergi Usul Kanunu’nun 298/A maddesi uyarınca düzeltme işlemi yapılması gerekliliği bildirilmiştir.

Enflasyon muhasebesinden, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri yükümlü tutulmuş olup anonim ve limited şirketler de bu kapsamda olduklarından şirketlerin parasal olmayan kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutmalı ve finansal tabloların güncel durumu yansıtmasını sağlamalıdırlar.

Şirketlerin düzeltmeye tabi parasal olmayan kıymetleri temel olarak şöyle sıralanabilir;

  • Hisse Senetleri (borsada işlem görmeyenler)
  • Stoklar
  • Yıllara yaygın inşaat ve onarım maliyetleri
  • Gelecek aylara/yıllara ait giderler
  • Mali duran varlıklar
  • Maddi duran varlıklar
  • Maddi olmayan duran varlıklar
  • Özel tükenmeye tabi varlıklar
  • Yıllara yaygın inşaat ve onarım hak edişleri
  • Ödenmiş sermaye
  • Hisse senedi ihraç primi
  • Hisse senedi iptal karları
  • Yasal yedekler
  • Diğer kar yedekleri

İşbu bültenimizde; yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler ışığında, şirketlerin düzeltmeye tabi olan ödenmiş sermayelerinin durumuna ilişkin açıklamalarda bulunacağız.

Düzeltmeye tabi olan kıymetlerin güncel değerlerinin hesap edilmesinde düzeltmeye esas alınacak tarihler de farklılık arz etmektedir. Nitekim; nakit olarak ödenen sermayenin tahsil tarihindeki değeri, ayni olarak ödenen sermayenin mülkiyetin intikal tarihi esas alınacaktır.

Bu aşamada yapılacak işlemler muhasebesel kapsamda kalacak olup asıl tartışma konusu, düzeltme sonrası ortaya çıkan enflasyon düzeltmesi farkının şirkete nasıl yansıtılması gerektiği hususudur.

Ödenmiş sermaye için yapılan düzeltme sonucu çıkan enflasyon düzeltmesi farkı, şirketin malvarlığında bulunan bir kıymetin değer kazanması olarak değerlendirileceğinden, bu farkın;

•         Geçmiş yıl karlarına mahsup edilmesi,

•         Sermayeye ilave edilmesi,

•         Ortaklara payları oranınca kar dağıtımı yapılması,

yollarından biri ile muhasebeleştirilmesi gerekecektir. Nitekim, şirketin duran varlığında enflasyon sonucu değerlenen bir kıymetin ya amacı kar elde etmek olan sermaye şirketinin ortaklarına dağıtılması ya da şirketin öz malvarlığına eklenmek suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, şirket malvarlığında bulunan ve değer kazanmış bir kıymetin malvarlığındaki güncel karşılığı yok sayılmış olacaktır.

Bu işlemlere vergisel açıdan bakıldığında ise; halihazırda şirketlerin malvarlığında duran kıymetlere değerleme yapıldığından vergisiz olarak yeniden değerleme yapılmış olacaktır. Bu yapılan değerleme sonucunda çıkan farkların ise;

•         Sermayeye eklenmesi veya geçmiş yıl karlarına mahsup edilmesi halinde yapılan işlem kar dağıtımı sayılmayacak olup vergiye tabi olmayacak,

•         Kar olarak ortaklara dağıtılması halinde vergiye tabi olacaktır.

Ancak yapılan düzeltme sonucunda ortaya çıkan farkların, ticari faaliyet sonucu elde edilen bir kar olmaması sebebiyle bu fark değerlerinin sermayeye eklenerek şirket öz kaynağının artırılması daha makul bir yaklaşım olacaktır.

Aynı zamanda; enflasyon düzeltmesi sonucu sermaye artırımı yapılması sonucunda şirketlerin hisselerinde de birtakım değişiklikler meydana gelecektir. Nitekim, sermayesi artan bir şirketin pay adedinin veya payların itibari değerlerinin aynı kalması sermaye ile uyumsuzluk yaratacağından hisse senetlerinin de güncellenmesi gerekecektir.

Sonuç olarak; enflasyonun yarattığı ekonomik tutarsızlık sebebiyle 2023 hesap döneminden itibaren enflasyon muhasebesi uygulanacak olup anonim ve limited şirketler için ihtiyari bir uygulama olmadığından yapılacak düzeltmeler sonrası alınması gereken aksiyonların da planlanması gerekmektedir.

Şirket Danışmanı / Avukat
Elvin OZAN

Şirket Danışmanı / Avukat